Merhaba
“Orası evimiz. O biziz…”
NASA tarafından 1977 yılında, araştırma yapması için iki uydu gönderilir uzaya… Birkaç ay arayla gönderilen uydulardan Voyager 1, görevini tamamlayıp güneş sisteminden ayrılmak üzereyken kameralarını son kez dünyamıza çevirir ve gezegenimizin bir fotoğrafını çeker. Kamerada görünen 1 pikselden bile daha küçük o görüntü, gezegenimizdir.
Dr. Carl Sagan, dünyamıza 6 milyar kilometreden daha uzak bir noktadan çekilmiş bu fotoğraftan aldığı ilham ile 1994 yılında bir kitap yayınlar. Kitap adını gezegenimizi uzay boşluğunda küçük bir nokta olarak tasvir eden Voyager 1 uydusu tarafından çekilen o görüntüden alır: “Soluk Mavi Nokta”
Küresel iklim krizinin etkileri gittikçe şiddetleniyor ve bu kriz, yaşadığımız gezegeni hasta ediyor… Gezegenimizin, tüm canlıların yaşadığı tehlikeyi ve sürdürülebilirliğin gerekliliğini öyle güzel ifade eder ki Sagan; sadece onun aşağıdaki cümleleri bile yeter derdimizi anlatmaya:
“Şu noktaya tekrar bakın. Orası evimiz. O biziz. Sevdiğiniz ve tanıdığınız, adını duyduğunuz, yaşayan ve ölmüş olan herkes onun üzerinde bulunuyor. Tüm neşemizin ve kederimizin toplamı, binlerce birbirini yalanlayan din, ideoloji ve iktisat öğretisi; insanlık tarihi boyunca yaşayan her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve korkak, her medeniyet kurucusu ve yıkıcısı, her kral ve çiftçi, her aşık çift, her anne ve baba, umut dolu çocuk, mucit, kâşif, ahlak hocası, yoz siyasetçi, her süperstar, her “yüce önder”, her aziz ve günahkâr onun üzerinde – bir günışığı huzmesinin üzerinde asılı duran o toz zerresinde. Evrenin sonsuzluğu karşısında dünya çok küçük bir sahne. Bütün o generaller ve imparatorlar tarafından akıtılan kan nehirlerini düşünün, kazandıkları zaferle bir toz tanesinin bir anlık efendisi oldular. O zerrenin bir köşesinde oturanların başka bir köşesinden gelen ve kendilerine benzeyen başkaları tarafından uğradığı bitmez tükenmez eziyetleri düşünün, ne çok yanılgıya düştüler, birbirlerini öldürmek için ne kadar hevesliydiler, birbirlerinden ne kadar çok nefret ediyorlardı.
Böbürlenmelerimiz, kendimize atfettiğimiz önem, evrende ayrıcalıklı bir konumumuz olduğu hakkındaki hezeyanımız, hepsi bu soluk ışık noktası tarafından yıkılıyor. Gezegenimiz, onu saran uzayın karanlığı içinde yalnız bir toz zerresi. Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.
Dünya, üzerinde hayat barındırdığını bildiğimiz tek gezegen. En azından yakın gelecekte, gidebileceğimiz başka yer yok. Ziyaret edebiliriz, ama henüz yerleşemeyiz. Beğenin veya beğenmeyin, şu anda Dünya sığınabileceğimiz tek yer.
Gökbilimin mütevazılaştırıcı ve kişilik kazandıran bir deneyim olduğu söylenir. Belki de insanın kibrinin ne kadar aptalca olduğunu bundan daha iyi gösteren bir fotoğraf yoktur. Bence, birbirimize daha iyi davranma sorumluluğumuzu vurguluyor ve bu mavi noktaya, biricik yuvamıza.”*
Gezegenimiz, yuvamız… Soluk Mavi Nokta için çok geç olmadan harekete geçmemiz gerekiyor. Gezegenimizi iyileştirmek için sıra bizde!
Z. Lale Özpekel Beşevli
Gentek Medikal Genel Müdürü
Okumak için tıklayın
* Wikipedia
** Carl Sagan’ın kendi sesinden dinlemek için: https://www.dailymotion.com/video/x1qp90m